Son yıllarda ve günlerde hayatımıza giren bir kavram olan “Teknoloji bağımlılığı”; her geçen gün yaygınlaşıyor. Evde, sokakta, otobüste, kahvehanelerde velhasıl her yerde birbiri ile konuşan insanlardan çok telefonuyla ilgilenenler görüyoruz. Zaman zaman ölçü o kadar kaçıyor ki; bu yüzden düşen, çarpışan, yanlış yerlere giden gibi komik durumlarda yaşanıyor.

Peki, nedir teknoloji bağımlılığı?

Eğer cep telefonu ve internete ulaşamadığınızda yoksunluk duygusu yaşıyorsanız teknoloji bağımlısı olmuşsunuzdur. Telefonu veya bilgisayarı açıp birkaç dakika bakayım deyip saatler geçiriyorsanız ve uzak kaldığınızda gergin ve sinirli oluyorsanız kontrolü kaçırmışınız demektir.

Bu durum zamanla fiziksel ve ruhsal rahatsızlıklara sebep olmaya başlar. Kişi giderek sosyal çevresinden uzaklaşır ve yemek yememe, halsizlik, zamanı idare edememe, akademik başarının düşmesi, gelişim bozuklukları, uykusuzluk vb. rahatsızlıklar yaratır. Artık profesyonel yardıma ihtiyacınız var demektir.

Bütün bunlar bilinçsiz kullanımdan kaynaklanmaktadır aslında. Tanıdığımız birçok anne baba çocuklarını ikna etmenin yolunu eline cep telefonu tutturmakta görüyor. Bu durum o kadar yanlış yapılıyor ki; iki yaşında çocuk yemek yemiyor ver telefonu eline, misafirlikte huzursuzluk yaratıyor ver telefonu eline, istemediği bir şeye ikna olmuyor ver telefonu eline…

Çok küçük yaşta kontrolsüz kullanıma alışan çocuklar daha sonra okul hayatında başarısızlık ve uyumsuzluk yaşıyorlar. Hem kendilerini, hem ailelerini hem de çevrelerini mutsuz ediyorlar.

Böylesi kötü sonuçlarla karşılaşmamak için teknolojiyi kullanmaktan kaçalım mı? Tabi ki hayır. Bilginin paylaşımı ve iletişim için teknoloji ve internet mutlak gerekli. Ancak kullanımın kontrol altına alınması şartıyla. Uzmanlar; 2 yaşındaki çocuklar için teknolojik aletler ve internetle tanışmasını uygun bulmuyorlar. Okul öncesi çağı için 30 dakika, ilkokul çağı için 45 dakika, ortaokul çağı için 1 saat, lise çağı için ise 2 saat kontrollü olmak şartı ile kullanımın yeterli olduğunu belirtiyorlar.

Değerli kardeşlerim; gelin önce kendimizden başlayarak teknoloji kullanımlarımızı gözden geçirelim. Yaptığımız yanlışlar varsa hem kendimiz hem de çocuklarımızı kurtaralım, gerekirse uzman yardımı alalım. Aksi halde önce hem beden hem ruh sağlığımızı, sonra da çocuklarımızı kaybedeceğiz. Teknolojiye evet ama esarete hayır diyerek geleceğimizi kurtaralım.