Bu hafta deplasmanda karşılaşacağımız Afjet Afyonspor maçına kilitleneceğimize ne yazık ki; tüm enerjimizi Ümraniyespor maçında başımıza gelen olaya harcıyoruz.

Harcıyoruz, çünkü hak etmediğimiz bir ceza ile karşılaşmak istemiyoruz.

Aslında Ümraniyespor maçındaki olay bize ‘kral çıplak’ detirtecek cinsten..!

Fanatik taraftarların yoğun olarak tercih ettikleri açık tribünlere girişlere çok dikkat edilmiyor. Koskoca valilerin, milletvekillerinin kelli felli isimlerin girdikleri protokol ve basın kapısında güvenlik en üst düzeyde tutulurken, potansiyel suç taşıyabilecek kapı girişine ‘dingonun ahırı’mualemesi yapılıyor.

Peki bu durumda stadın güvenliğinden sorumlu olan ve bu işten eşşek yükü kadar para kazanan güvenlik şirketine hiç fatura kesilmeyecek mi?.

Stad güvenliği ayrı uzmanlık ister…

Burada görevlendirilecek kişiler stad güvenliği ile ilgili bir eğitim alıyorlar mı mesela.. Stad güvenliğinin sağlanması için eğitimli, alanında uzman, toplum psikolojisini bilen, olası riskleri önceden hesaplamış, uygulamalar ve tatbikatlarla güçlü bir güvenlik iletişim yöntemi oluşturmuş kişilerin buralarda güvenliği oluşturması gerekirken bizim Atatürk Stadı’nın güvenliğini sağlayan şirket elemanları kendi güvenliklerini sağlayamayacak durumda..!

Netice de toplama güvenlikçilerle yapılan güvenlikle bu kadar oluyor. Adam haplı şekilde düşe kalka 35 metre yol kat ediyor, orta sahada hakeme kafayı patlatıyor. Bizim güvenlikçiler hala cep telefonu ile selfie çekip çekirdek çitletiyor..!