Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
Sosyal Medya
Hatice Kübra Derya

İÇ SAVAŞ ÇIĞIRTKANLARI

Kaç zamandır insanların bir konuda siyasete alet edildiğinin farkına varmasını bekliyorum. Toplumsal bir mesele haline gelen başıboş köpek sorunu ile yeni normallemeler dikte edilmeye başlanıyor. Bu ülkenin yeni normali tedavi edilemeyen ya da saldırgan köpekler tarafından öldürülen çocuklar, yaşlılar, vatandaşlar olmamalı!

Bir tarafta köpekten kaçarken arabanın altında kalan çocuklar, bir tarafta koşacak mecali yokken köpekten kaçamayan yaşlılar…

Başıboş sokak köpekleri tarafından parçalanan kediler var.  Kediler de hayvan değil mi?

Oyun parkları köpeklerin olmuş, çocuklar kaldırımlarda, yollarda oynuyor. Birileri köpekçilik oynarken bu ülkede başıboş sokak köpekleri son 3 yılda 4 bin 269 kişiye saldırdı, 2 bin 666 trafik kazasına sebep oldu.  Bu insanların köpek kadar değeri yok muydu?

Bu ifadeleri buraya yazarken bile insan sarsılıyor.

İnsan canının da değerli olduğunu neden anlatmak zorunda bırakıldık?

Teselli edecekleri, acısını paylaşacakları insanları komisyon salonundan kovmak, hakaret etmek nedir? Bu mu demokrasi anlayışınız?

Sağlık Bakanlığı’nın rasgele seçilen bir grup üzerinde yaptığı araştırmada %15 oranında sokak köpeklerinden bulaşan kist hidatik hastalığına rastlanıldığı ortaya çıktı. Bu toplum olarak büyük bir tehdit altında olduğumuzu gösteriyor.

At izinin it izine karıştığı düzende kendisini köpek velisi ilan eden ticari hayvan severler sorunun büyümesinde, çözüm yollarının tıkanmasında büyük rol oynuyor. Ticari kazanımlarını kaybetmemek için ortalığı ayağa kaldıran merhamet istismarcıları, gelinen sürecin gizli failleridir. Bu mesele üç beş mama dilencisi marjinalin işi de değil. Arkasında sermayenin gücü var. 2 milyar dolarlık mama sektörünü kimse hafife almasın.

Bu nasıl hayvan sevgisi ki; insanlardan nefret ederek, hayvanlara saplantılı bir şekilde bağlanmak, bu nasıl hayvan sevgisi ki; sokakta çocuk parçalanırken köpeği çocukdan değerli saymak? Bu nasıl hayvan sevgisi; hayvanlar için topladığı paraları zimmetine geçirmek? Hayvanların falan umurlarında olduğunu düşünmüyorum. Sokakları aynı gezide olduğu gibi karıştırmaya çalışanların iç savaş çıkarma gayretinden başka bir şey değil.

Hayvanlar can taşıyor. İtirazımız yok. İnancımızda hiçbir şekilde, hiçbir canlıya keyfi olarak ne zarar verilir, ne de öldürülür. Ancak tedavi edilemeyen, saldırgan bir hayvana ne yapılabilir biraz dürüst olalım.

Sahipsiz köpek popülasyonunun yaklaşık 4 milyon olduğu tahmin ediliyor.

Bugün yasaya ve çözüme karşı çıkanlar, yarın bu işi çözemediniz diye saldıracaklar.

Toplumu tehlikeye atan, her insan ve her hayvan için gereken ne ise yapılmalı. Bunu yapmanın yolu da yasalardan geçer. Aylarca bu makul yolları bulmak için çalışmalar yapıldı. Hayvan severler de dinlendi, mağdurlar da, sivil toplum kuruluşları da dinlendi, vatandaşlar da. Sonunda hayvanlarımız için yapılması gereken hasta olanların tedavi edilip, barınaklara alınmasıysa alınır. Kısırlaştırma çalışmaları yapılır. Ama sağlıksız ve tedavi edilemeyen bir hayvanı sağlıklı hayvanların içine koyup, diğer hayvanlara da hastalık bulaşmasına izin verilemez. Bu noktada Meclis’teki yasa tasarısında “Veterinerlik Hizmetleri Kanunu’nun 9 . Maddesi’nin 3. Fıkrası’nda yer alan tedbirler uygulanır” ibaresi rehber alınır. İtirazı olan varsa, çözüm odaklı başka karşıt seçenek de sunabilir. Madem olay büyük, benim daha iyi bir önerim var. Tedavi edilemediği için önlem alınması gereken köpeklerden, sokak köpeği popülasyonunu arttıran Genel Başkanlara 10, komisyonlarda mağdur ailelere tahammül edemeyen milletvekillerine 5, hayvanlar ölmesin diye sosyal medyada savuranlara da birer tane sahiplendirilsin. Eğer herhangi bir insanın veya o hayvanın canına zarar gelirse en ağır ceza ile cezalandırılsınlar. Belki o zaman durumun vehametini anlarlar. Sokak hayvanları sahiplenilmeyenlerin uyutulduğu ülkelerin aksine, barındırmayı esas alan bir yasa çalışması çerçevesinde sağlıklı hayvanların barındırılması ile ilgili Meclis’te görüşmeleri devam ediyor. Kanun teklifine göre başıboş köpeklerin kontrolüyle ilgili yükümlüklerini yerine getirmeyen belediye yetkililerine 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası verilecek. Sahipli hayvanlarını terk edenlere yönelik idari para cezası da 2 bin liradan 60 bin liraya çıkarılacak. Gelecekte gerçek hayvan severleri göreceğiz. Sokak hayvanları üzerinden meseleyi terörize etmek, meselenin gerçekliğinin üzerini örtmekle bir çözüm bulunamaz. Meseleyi siyasi çekişmeye sürüklemek, her kesimden insanı rahatsız ediyor. Toplumsal infial oluşmadan, birileri bu konuyu siyasi çıkarlarına daha fazla alet etmeden sorun bir an önce çözülmez ise gelecekte daha büyük ve hayati sorunlara yol açabilir. Mevcut durumda, kuduz riskli temasın yüksek olduğu ülkeler arasındayız. Siyaset toplumun beklentilerine çözüm bulmak için yapılır. Siyaset, sorun çözdükçe destek bulur. Toplumun çok büyük bir kesimi yasal düzenlemenin bir an önce Meclis’ten geçmesini bekliyor. Aslında mesele görevini tam olarak yerine getirmeyen Belediye yönetimlerinden kaynaklanıyor. Bu meseleye neşter vuran Gaziantep Belediyesi bütçesini doğru kullanarak, 100 dönüm alanda sokak hayvanları için sistemi doğru kurabiliyorsa çok daha büyük bütçeli belediyelerde çok rahat bunu yapabilirler. Çorum Belediyesi’de bunu başarmış olanlardan. İnsanlar sokaklarda huzurla yürüyemiyorsa, çocuklar parklarda güvenle oynayamıyorsa,  bu sorunu vatandaşın desteğiyle tüm kamu kurumları el birliği ile çözüme kavuşturmalıdır.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER