Klipte Amy, kendi mezar taşını diktirip “Huzur içinde yat Amy Winehouse’un kalbi” diye yazdırmıştı. Bu dahiyane fikrin Amy’nin kendisine ait olmadığını düşünmek zor değil. Her seferinde popüler olmanın umrunda olmadığını söyleyen Amy’nin plak şirketleriyle sıklıkla ters düştüğünü biliyoruz. Hiç şüphe yok ki şirketin “ürün” olarak gördüğü ve karşılığı milyonlara dolara tekabül eden bir “kalp” onun ki… Yeteneği ise paha biçilmezdi. Amy’i bu kadar ilginç kılan bir başka özellik ise dönemdaşları gibi bir kalıba sığmamasıydı. 70’lerden kalma başına buyruk rock star imajı çiziyordu. Bir modern zaman Janis Joplin’i ya da saray duvarları arasına sıkışmış Prenses Diana’ydı adeta. İşte bu hali aç gözlü magazin basının iştahını kabartmaya yetmişti bile. Özetle Amy’nin uyuşturucu ve alkol alışkanlıklarını görmezden gelen bir film değildi beklentim… Olması gereken sanatçının dahi yönünü de en az deli yönleri kadar eşit bir potada eritebilmesiydi. Babası ve eski eşini birer iyilik timsali olarak göstermesi değil, onlara Amy’nin kötü gidişinde pay sahibi olarak sorumluluk aldırmasıydı.
Handan Boldan
Back To Black
Kaynak: HANDAN BOLDAN
YAZARLAR
TÜMÜ
YORUMLAR