DİPLOMA MASALI

Evvel zaman içinde, halkın oylarıyla seçilmiş bir İBB başkanı varmış.

Adı Ekrem’miş ve herkes onu halkçılığı ile tanırmış.

Günlerden bir gün, bir haber İstanbul’un sokaklarında yankılanmış:

“Başkan Ekrem’in diploması sahteymiş!”

Önce fısıltıyla başlayan bu söylenti, kulaktan kulağa yayılmış ve nihayet ülkenin gündemine oturmuş.

Devletin bilge vezirleri, bu iddiayı araştırmak için hemen kolları sıvamışlar.

Yapılan incelemelerde, Başkan Ekrem’in Kuzey Kıbrıs’taki bir üniversiteden İstanbul Üniversitesi’ne yatay geçiş yaptığı anlaşılmış.

Ancak o dönemde Kuzey Kıbrıs’taki üniversitelerden sadece Doğu Akdeniz Üniversitesi tanınırken, Başkan Ekrem’in yatay geçiş yaptığı okul tanınmayanlar arasındaymış.

Bu durum, insanları iyice düşündürmüş.

Çünkü İstanbul Üniversitesi, bu yatay geçişi kabul ederken YÖK’e bu okulun denkliği hakkında hiç danışmamış.

Oysa aynı yıl, Trakya ve Marmara Üniversitesi YÖK’e sormuş ve olumsuz yanıt alınca yatay geçiş başvurularını reddetmiş.

Başkan Ekrem’in avukatları, o dönemde yatay geçiş şartlarının karşılandığını ve tüm işlemlerin yasal olduğunu savunsa da halk arasında bu mesele artık “Diploma Masalı” olarak anılmaya başlamış.

YÖK’TEN KRİTİK AÇIKLAMA VE SORUŞTURMA

YÖK, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderdiği raporda Ekrem İmamoğlu’nun yatay geçişinin tamamen usulsüz olduğunu bildirmiş.

Bunun üzerine soruşturma başlatan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, bu karmaşık durumu çözmek için Başkan Ekrem’i ifadeye çağırmış.

Bu şu anlama geliyormuş:

Usulsüz yatay geçişle alınan diploma da geçersizmiş!

Danıştay’ın 1973 tarihli İçtihadı Birleştirme Kararı’na göre, usulsüz alınan diplomalar zaman aşımına tabi değilmiş ve iptal edilebilirmiş.

Ayrıca, Türk Ceza Kanunu’nun 204. maddesine göre, bu durum “mütemadi suç” kapsamına giriyormuş ve suç zaman aşımına uğramıyormuş.

USULSÜZLÜK NASIL ORTAYA ÇIKTI?

Başkan Ekrem’in 1989 yılındaki ÖSYM puanı 375 imiş.

Oysa o yıl İstanbul Üniversitesi İngilizce İşletme Bölümü’ne girebilmek için 504 puan almak gerekiyormuş.

Başkan Ekrem, ancak 375 puanla Girne Amerikan Üniversitesi’ne girebilmiş.

Ancak Girne Amerikan Üniversitesi’nden İstanbul Üniversitesi’ne yatay geçiş yaptığı koşullar açıklanamamış.

Avukatları bu durumu izah etmeye çalışırken, halk arasında şu sorular soruluyormuş:

375 puanla ancak Girne Amerikan Üniversitesi’ne giren bir öğrenci, nasıl oldu da İstanbul Üniversitesi’ne yatay geçiş yapabilmiş?

O dönemde tanınmayan bir okuldan geçiş nasıl mümkün olmuş?

ŞAPKADAN HANGİ TAVŞAN ÇIKACAK?

Başkan Ekrem’in ekibi, bu duruma bir açıklama getirebilmek için çareler aramış.

Öne sürülen bazı iddialar şunlarmış:

“Girne Amerikan Üniversitesi, bir Amerikan okuluna bağlıydı” hikâyesi:

Ancak bu okul, 1992’de tanınmış, oysa Başkan Ekrem 1990’da yatay geçiş yapmış.

 “Açık öğretim diploması var” bahanesi:

Fakat açık öğretime sadece üniversite mezunları sınavsız kayıt yaptırabiliyormuş.

Eğer ana diploma geçersizse, açık öğretim mezuniyeti de iptal ediliyormuş.

Bu açıklamalar halkı tatmin etmemiş.

SONUÇ: ARTIK GERİ DÖNÜŞÜ YOK!

YÖK’ün kararıyla Ekrem İmamoğlu’nun diploması hükümsüz hale gelmiş.

Artık bu diplomayı kullanarak yaptığı işlemler de geçersiz sayılacakmış.

Üstelik: resmi evrakta sahtecilik suçu işlenmişse 2 ila 5 yıl hapis cezası, kamu görevlisi tarafından sahte belge düzenlenmişse 3 ila 8 yıl hapis cezası öngörülüyormuş.

Bununla da kalmamış!

Bir de şöyle bir hadise yaşanmış:

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun babası Hasan İmamoğlu’nun, 2016 yılında diploma usulsüzlüğünü ilk kez haber yapan gazeteci Talat Çabuk’u tehdit ettiği ve bu tehdidin ardından Çabuk’un kalp krizi geçirerek hayatını kaybettiği iddia edilmiş.

VE MASALIN SONU…

Halk, adaletin tecelli etmesini beklemekteymiş.

Ve gökten üç elma düşmüş:

Biri gerçeği arayanlara,

Biri adaleti savunanlara,

Biri de bu masalı dinleyenlere…

GERÇEĞİN PEŞİNİ BIRAKMAK YOK!

Derdiniz gerçeği duymak değilse, size masal anlatan çok olur!

Derdiniz adaleti savunmaksa, o zaman gerçeğin peşini bırakmayın!