Öncelikle şunu belirtmeliyim ki, doğal her şey bizim için iyidir demek doğru olmaz. Ancak dikkatli seçilmiş, cildinizle uyumlu doğal malzemelerle hazırlayacağınız kremler, hem bütçenize hem de cildinize dostça yaklaşmanın harika bir yolu olabilir.
Gelin önce neden kendi kremimizi yapmalıyız, bunu konuşalım:
İçerik Kontrolü: Piyasadaki kremlerin etiketlerini okurken bile zorlanıyoruz. Paraben, silikon, mineral yağlar… Liste uzayıp gidiyor. Kendi kreminizi yaptığınızda, içine ne koyduğunuzu biliyorsunuz. Bu, özellikle hassas ciltliler için paha biçilemez bir avantaj.
Ekonomik Çözüm: Kaliteli bir nemlendirici için ödediğimiz ücretler bazen gerçekten can yakabiliyor. Oysa mutfağınızdaki malzemelerle yapacağınız krem, çok daha uygun maliyetli olacaktır.
Çevre Dostu Yaklaşım: Plastik ambalajlar, gereksiz paketlemeler… Kozmetik endüstrisi maalesef çevre konusunda sınıfta kalıyor. Kendi kreminizi yaparak bu döngüye “dur” diyebilirsiniz.
Peki, nasıl başlamalıyız?
İlk adım, cildinizi tanımak. Yağlı, karma, kuru veya hassas – her cilt tipi farklı bakım ister. Örneğin kuru cilt için hindistan cevizi yağı harika bir bazken, yağlı ciltler için fazla ağır kalabilir.
İşte size basit ama etkili bir krem tarifi:
Temel Nemlendirici Krem
– 4 yemek kaşığı badem yağı
– 2 yemek kaşığı hindistan cevizi yağı
– 2 yemek kaşığı balmumu
– 10 damla E vitamini yağı
– İsteğe bağlı: Sevdiğiniz esansiyel yağlar
Hazırlanışı oldukça basit: Balmumunu benmari usulü eritin, yağları ekleyin ve karıştırın. Soğumaya yakın E vitaminini ve varsa esansiyel yağları ekleyin. Temiz bir kavanoza alın ve buzdolabında saklayın.
Ancak burada önemli birkaç uyarıyı yapmam şart:
Hijyen Kuralları: Kreminizi hazırlarken kullanacağınız tüm malzeme ve kapların hijyenik olması çok önemli. En ufak bir kontaminasyon, kremin bozulmasına neden olabilir.
Alerji Testi: Yeni hazırladığınız kremi kullanmadan önce mutlaka patch test yapın. Bileğinizin iç kısmına küçük bir miktar sürün ve 24 saat bekleyin. Herhangi bir reaksiyon görürseniz kullanmayın.
Saklama Koşulları: Doğal koruyucular kullanmadığımız için, kremimizin raf ömrü market ürünlerine göre daha kısa olacaktır. Buzdolabında saklamak ve temiz spatula/kaşık kullanmak ömrünü uzatacaktır.
Sıklıkla sorulan bir soru: “Peki ya yaşlanma karşıtı kremler?”
Doğal anti-aging bakım için harika seçenekler var. Örneğin:
– Üzüm çekirdeği yağı: Güçlü bir antioksidan
– Argan yağı: E vitamini deposu
– Gül suyu: Canlandırıcı ve ferahlatıcı
– Aloe vera: Yenileyici ve nemlendirici
Bunları temel kremimize ekleyerek etkinliğini artırabiliriz.
Bir başka önemli nokta, mevsime göre krem formülünüzü değiştirmeniz. Yazın daha hafif, kışın daha besleyici formüller tercih edin. Örneğin yaz kreminizde hindistan cevizi yağı miktarını azaltıp, aloe vera jeli ekleyebilirsiniz.
Kendi kremini yapmak, aslında bir öz bakım ritüeline dönüşebilir. Her ay yeni bir parti krem hazırlarken, kendinize ayırdığınız bu zamanın keyfini çıkarın. Doğal malzemelerin kokularını, dokularını hissedin. Bu süreç sadece cilt bakımı değil, ruh sağlığınız için de terapi niteliğinde olabilir.
Son olarak, başlangıçta mükemmel sonuçlar elde edemeyebilirsiniz. Bu normal! Deneme yanılma yoluyla, sizin cildinize en uygun formülü bulacaksınız. Sabırlı olun ve cildinizi dinleyin.
Unutmayın, doğal herzaman daha iyidir demek doğru değil. Eğer ciddi cilt problemleriniz varsa, mutlaka bir dermatoloğa danışın. Kendi yapacağınız kremler, profesyonel tedavinin yerini tutmaz, ancak günlük bakım rutininizin değerli bir parçası olabilir.
Hepinize sağlıklı, doğal ve ışıltılı günler diliyorum. Bir sonraki yazımda görüşmek üzere!
YORUMLAR