Cumartesi akşamı milli takımımızın Fransa oynadığı maçı seyrediyorum. İlk devre bitti. İki gol atan milli takımımız ilk yarıyı önde kapadı. Devre arasında yazımı yazmaya karar verdim ve başladım. Yazacağım yazıda bundan sonraki skor ne olur bilmiyorum. Açıkçası yazımın konusu da değil.
Maçtan önce yorumcular Fransa’nın yıldızlar topluluğu olduğunu hatta yedeklerinin bile yıldızlardan oluştuğunu anlattılar. Fransa milli takımı dünya şampiyonu ve şampiyon olan kadroyu koruyor. Futbola yaptığı yatırım, aldığı başarılar ve futbol bütçeleri bizimle kıyaslanamaz bile. Yani maç başlamadan bizim adımıza her şey korkulacak durumda.
Maç kadrosu açıklanıyor. Eski takımdan yani birkaç sene önceki takımdan eser yok. Sadece Burak ve Hasan Ali sayılabilir. Otuz yaş ve üzeri sadece dört futbolcu var. Diğerlerinin çoğunluğunu iki yıl önce tanımıyorduk bile. Merih, Zeki, Dorukhan, Kenan, vs. vs…
Maç başlıyor. Açıkçası içimde maçı kazanmakla ilgili bir ümit yok. Ama öyle bir maç oynanıyor ki ilk yarıda gözlerim açılıyor, uykum dağılıyor. Çok uzun zamandır bu kadar mücadele eden, taktik disipline uyan, özgüvenli, ne yaptığını ve yapacağını bilen bir milli takım seyretmedim. Defansta oynayan Merih 21, Kaan 24, Zeki 22 yaşında. İlk defa yan yana oynuyorlar. Ama öyle bir oynuyorlar ki rakip pozisyon bulamıyor. Sonrasında Kaan ve Cengiz’in golleri ile ilk yarı bitiyor.
Şenol Güneş’i böylesi gençleri hiç çekinmeden kadroya aldığı ve oynattığı için kutluyorum. Nasıl pırıl pırıl, nasıl karakterli çocuklar anlatamam. Bu milli takıma içimiz ısındı. İnşallah bu şekilde devam ederler. Bizde mutlu oluruz.
Peki; bu çocuklar nasıl bu duruma geldi. Beşiktaş’ın sezon başı planlamasında düşünülmeyen, adını duymadığımız Dorukhan, Trabzonspor’da oynatılan Yusuf, Abdülkadir gibi futbolcular maddi zorluklar olmasaydı takımlarında kadroya girip oynayabilirler miydi?
Demek istediğim şu; gençleri eğitir ve güvenerek sorumluluk verirseniz iyi sonuçlar alabilirsiniz. Bu maçın gösterdiği anafikir budur. Her şeyi parayla alamazsınız. Yıllar önce kulüpler yabancı transferine serbestlik istediler. Gerekçeleri neydi? Avrupa’da başarı. Peki; başarı geldi mi? Hayır. Sonuç ne oldu? Milli takımda oynayacak kalitede yerli futbolcu azaldı. Çünkü alt yapıda eğitime önem vermedin ve olanları da güvenip oynatmadın.
Yerelde, Balıkesirspor gibi kulüplerde de aynı anlayış yerleşmeli. Aksi halde şu an içinde olduğumuz durum gibi ödenmesi zor olan borçlarla karşılaşırsınız. Usulsüz yollarla, hizmet için kullanılması gereken kaynakları, borç ödemek için kullanırsınız. Yerel yönetimler kaynak sağlasınlar ama alt yapıda eğitim için olsun.
İnşallah bir gün Balıkesirspor’un kadrosu tamamen Balıkesirli gençlerden oluşur. Bizde onlarla gurur duyar ve destekleriz. Lütfen gençlere güvenelim…
Cumartesi akşamı milli takımımızın Fransa oynadığı maçı seyrediyorum. İlk devre bitti. İki gol atan milli takımımız ilk yarıyı önde kapadı. Devre arasında yazımı yazmaya karar verdim ve başladım. Yazacağım yazıda bundan sonraki skor ne olur bilmiyorum. Açıkçası yazımın konusu da değil.
Maçtan önce yorumcular Fransa’nın yıldızlar topluluğu olduğunu hatta yedeklerinin bile yıldızlardan oluştuğunu anlattılar. Fransa milli takımı dünya şampiyonu ve şampiyon olan kadroyu koruyor. Futbola yaptığı yatırım, aldığı başarılar ve futbol bütçeleri bizimle kıyaslanamaz bile. Yani maç başlamadan bizim adımıza her şey korkulacak durumda.
Maç kadrosu açıklanıyor. Eski takımdan yani birkaç sene önceki takımdan eser yok. Sadece Burak ve Hasan Ali sayılabilir. Otuz yaş ve üzeri sadece dört futbolcu var. Diğerlerinin çoğunluğunu iki yıl önce tanımıyorduk bile. Merih, Zeki, Dorukhan, Kenan, vs. vs…
Maç başlıyor. Açıkçası içimde maçı kazanmakla ilgili bir ümit yok. Ama öyle bir maç oynanıyor ki ilk yarıda gözlerim açılıyor, uykum dağılıyor. Çok uzun zamandır bu kadar mücadele eden, taktik disipline uyan, özgüvenli, ne yaptığını ve yapacağını bilen bir milli takım seyretmedim. Defansta oynayan Merih 21, Kaan 24, Zeki 22 yaşında. İlk defa yan yana oynuyorlar. Ama öyle bir oynuyorlar ki rakip pozisyon bulamıyor. Sonrasında Kaan ve Cengiz’in golleri ile ilk yarı bitiyor.
Şenol Güneş’i böylesi gençleri hiç çekinmeden kadroya aldığı ve oynattığı için kutluyorum. Nasıl pırıl pırıl, nasıl karakterli çocuklar anlatamam. Bu milli takıma içimiz ısındı. İnşallah bu şekilde devam ederler. Bizde mutlu oluruz.
Peki; bu çocuklar nasıl bu duruma geldi. Beşiktaş’ın sezon başı planlamasında düşünülmeyen, adını duymadığımız Dorukhan, Trabzonspor’da oynatılan Yusuf, Abdülkadir gibi futbolcular maddi zorluklar olmasaydı takımlarında kadroya girip oynayabilirler miydi?
Demek istediğim şu; gençleri eğitir ve güvenerek sorumluluk verirseniz iyi sonuçlar alabilirsiniz. Bu maçın gösterdiği anafikir budur. Her şeyi parayla alamazsınız. Yıllar önce kulüpler yabancı transferine serbestlik istediler. Gerekçeleri neydi? Avrupa’da başarı. Peki; başarı geldi mi? Hayır. Sonuç ne oldu? Milli takımda oynayacak kalitede yerli futbolcu azaldı. Çünkü alt yapıda eğitime önem vermedin ve olanları da güvenip oynatmadın.
Yerelde, Balıkesirspor gibi kulüplerde de aynı anlayış yerleşmeli. Aksi halde şu an içinde olduğumuz durum gibi ödenmesi zor olan borçlarla karşılaşırsınız. Usulsüz yollarla, hizmet için kullanılması gereken kaynakları, borç ödemek için kullanırsınız. Yerel yönetimler kaynak sağlasınlar ama alt yapıda eğitim için olsun.
İnşallah bir gün Balıkesirspor’un kadrosu tamamen Balıkesirli gençlerden oluşur. Bizde onlarla gurur duyar ve destekleriz. Lütfen gençlere güvenelim…
YORUMLAR