Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
Sosyal Medya
Handan Boldan

İNSAN VE DERT

Hepimizin kendine göre bir derdi var. Bunun da bir istisnası yok gibi görünüyor. Yani bu dünyada dertsiz insan yok. Böyle bir durum bakıldığında imkansız görünüyor ama gerçek böyle. Örneğin tanımlama yapmak için birinin derdini ele alalım. Bir öğrenci sınavdan 100 ölçekli sınavdan 99 almış olsun ve bu duruma çok üzülsün. Böyle bir tablo nedeniyle bu durumu bir dert olarak tanımlıyoruz. Ancak bu durum insanların bir çoğu için üzüntü duyulacak bir şey değildir. Hatta sevinilecek bir durumdur. Yine aynı şekilde üniversite sınavında Türkiye genelinde ikinci veya üçüncü olduğu için üzülen birisinin durumu bir çok kişiye saçma gelir. Aynı durumda onlar olsalardı büyük ihtimalle kutlama yapıyor olurlardı. Görüldüğü gibi bazılarının sıkıntısı ve problemi, diğerlerinin hedefleri ve hayalleri olabiliyor. Hayallerin, hedeflerin ve isteklerin sınırı yok. O nedenle insanlar hep daha fazlasını istiyor. Balzac bazılarının hayal ettikleri şeylere diğerleri zaten sahip, ama onlar da mutlu değiller sözüyle bu durumu özetlemiş. Daha da şaşılacak şey ise insanların daha yükseğe değil farklı olan koşullara da gıpta etmeleri. Örneğin şehir ve iş hayatının yoğunluğundan sıkılan biri çok sakin bir hayatı özlerken, sakin bir hayat süren biri de bu monotonluktan sıkılıyor. İnsanlar birbirlerinin hayatlarına gıpta ediyor. Sahillerde gezen işsiz gençler için Rahmi Koç’un yerinde olmak hayallerinde ötesidir. Rahmi Koç ise bir röportajında en çok bu gençlerin yerinde olmak istediğini söylemişti. Davulun sesi her zaman uzaktan hoş geliyor.

Dertleri gerçek dertler ve gerçek olmayanlar diye ayıramayız. Ancak önemli sağlık sorunları, doğal afetler, savaş veya insan hayatında ortaya çıkan tehditler, yakınlarını kaybetmek, iflaslar gibi yaşamın seyrini olumsuz yönde değiştiren olaylara gerçek anlamda dert ve sorun diyebiliriz. Bunun yanı sıra bir sürü giysisi varken yeni sezon bir ürünü alamadığı için üzülen birinin derdi diğerlerine oranla gerçek bir dert görünmüyor. Ama buradan da anlaşılacağı gibi insan dertsiz duramayan bir varlık. Kendi kendine üzülecek ve dertlenecek bir şeyler buluyor. Herkesin kendine göre bir derdi var. O nedenle bazen bir adım geri çekilip geniş düşünmek bize fayda sağlayabilir. O anda bizi meşgul eden şeyin çok da kafaya takılacak bir şey olmadığını anlayabiliriz. Bazen durum eski Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in şu sözüne uygun düşebilir: Meseleleri mesele etmezseniz, ortada mesele kalmaz.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER